Hani o en olmaz dediklerimizi olduran… Tam herşey bitti derken en güzel yerinden yeniden başlatan… Sen bittim derken Hızırın yettim dediği anlar var ya… İşte o zamanlar insan oğluna bahşedilmiş mucizelerdir…
Dünya üzerinde hangi varlık olursa olsun hiç biri kendi başına yeterli değildir… eğer ki sen öğrenmek istersen, bir dakikalık nefes bile anlayana derstir.
Her zaman merak ederim…Bizler kul olarak yaradılış gayemizi anlayıp yaradanımıza layık olabildik mi? Bir düşünün,, doğadaki tüm varlıkların bir tanesini bile yaratmaya hiç birimizin gücü yetmez iken bize yaşamı bahşeden rahmana ne kadar zaman ayırabiliyoruz…
En basitinden birilerine ziyaret edeceğimiz zaman randevu almaya çalışıyor acaba ne giymeliyim, nasıl konuşmalıyım diye prova yapıyoruz… Oysa onun bize verdiği değere bak.. ‘Ben size şah damarımızdan bile çok daha yakınım isteyin vereyim’ diyor…
Bir çoğunuz alacağınız kararlarda hep keseri kendi tarafınıza yontarken, hiç hesap terazisini hatırlamıyor musunuz?… Geçmişteki yok olan kavimleri de mi bilmiyorsunuz?
Değerli dostlarım…
Herkesin bir derdi var.. Kiminin siyasi, kiminin ticari, kimi sağlıkla, kimi varlıkla, kimisi de evlatla sınanıyor… (Bana sorarsanız, “dünya bir günlük, oda bu günlük” yaşayın gitsin)