Sezona bambaşka bir hava ile giren oynadığı 5 maçta göz dolduran Nazilli Belediyespor ligin Şampiyon olacak takımı olarak parmaklar ile gösterildi o dönem. Açık ara rakiplerini büyük küçük demen ezen Siyah inciler, geçtiğimiz sezon düştükleri 2. Lige yeniden merhaba demenin umudu ile yola çıktığını göstermişti.
Özellikle yeni transferler Yasin Dülger, Burak Özbakır, Zekeriya Topayan, Mazlum Demir gibi isimler Takıma Adeta yeni bir ivme kazandırdı.
Nazilli Belediyespor’da güzel işlerin yapıldığı aşikardı. Buna kimse bir şey diyemez. Transfer politikasına bakıldığında ise işlerin doğru gittiği de gözlenmedi açıkçası Örnek verirsek ki bu örneğin büyük acısını kaybettiğimiz 14 Puanla yaşadık. Sezonun ortalarına doğru mazlum’un sakatlanmasının hemen ardından Kalemizde goller görmeye ve maçları kaybetme riski ile kaldığımız anlar olurken, ucu ucuna maçları beraberliklerle tamamladık ve çok ilginçtir ki maçların 7 tanesi 2-2 beraberlik ile sonuçlandı.
Maçın ilk yarısındaki gördüğümüz Önce şaha kalkıp sonra beraberlikler dizesi içinde ve sezon başından bu güne kadar gördüğüm lüzum üzerine hiçbir yazı kaleme almamıştım. Ancak elim yine durmadı ve yazmak istedim. Çünkü yanlış giden bazı şeyler var ve bunları belirtmek istedim.
İkinci devre hazırlıklarına geleceğim ama önce ikinci yarıya bir gelelim. 2. Devrenin başında geçtiğimiz sezonun ortasında gelen ve attığı gol ve asistler ile herkesin gönlünde taht kuran Görkem Bitin, bu sezon istediği performansı verememiş olsa da katkı verdi takımına. Ancak ikinci yarı ilk maçına çıktığımızda Görkem’i çok başka gördük. Topa basan sürükleyen, rakibi toz duman eden bir görkem gördük ikinci yarının ilk maçında sahada basmadık yer bırakmadı rakibin korkulu rüyası oldu ama bir baktık ki 78. Dakika da Hop Yedek kulübesine çekiliverdi. Yerine Sercan girdi. Yeni transfer
Sevgili Ahmet Hoca Oyun Oynayan bir Oyuncuyu Sahadan neden çekersin? Ben bunu anlamış değilim. Bu bir
Yine Takım olarak ligin ikinci yarısına baktığımızda Oyuncuların sahada rakiplerine kaşı pas hataları yeteri kadar koşamadıklarını gördüm yani istenilen düzeyin çok altında geziyor. Ben dahil bir çok kişi bunu gördü.
Şimdi az önce bahsettiğim devre arasına gelecek olursak Ahmet Hoca Oyuncuları neden saha içinde idman yaptırmak yerine devre arası hemen her gün salon çalışması gerçekleştirdin? Futbolcular hasta olur, üşürler mi diye salondan dışarı çıkarmadın? Ya da çıkmak istemedin? Şimdi salon yada saha ne fak eder idman diyecekleriniz olur onu da açıklayayım. Futbolcu Koşmaz ise kondisyonu düşer tıkanır ve koşamaz. İşte ben devre arası ya bir idman saha içinde yada 2 idman saha içinde gördüm onun dışında hep salon çalışmaları gerçekleştirildi. Nerde kros idmanları? Neden yapılmadı.
Ligin önemli bir bölümüne bakıldığında Oyuncuların güçten düştü gözle görülüyor. Özellikle son iki maça bakalım lider Nevşehir ile oynuyorsun herkesin mağlup olur beklentisi içinde zoru başarıp Lideri deviriyor, Burada kendi evinde Karaköprü ile berabere kalıyorsun.
Sevgili Ahmet Hoca Lideri yendik eyvallahta Sen Karaköprü maçında Burak Özbakır’ı neden erkenden oyundan alıp geriye yaslanıyorsun. Zaten 2-1 öndesin yetmedi Hücüma gitmen gerekirken neden Mert Çapar’ı Oyuna dahil edip skoru artırmak yerine Kendi sahana kapatıyorsun takımı ?
Kusura bakma Ahmet Hoca ama takımı geri kapatırsan bu takım şampiyon olamaz…